CAMİLLE CLAUDEL!
Annesi hiç bir zaman kızının sanat aşkını onaylamasa da babası en büyük destekçisiydi. 1881 de Paris de Academie Colarossi de heykeltraş Alfred Boucher' den ders almaya başladı.
ÇÜNKÜ O TARİHLERDE KADINLARIN SANAT AKADEMİLERİNDE EĞİTİM ALMASI YASAKTI, SADECE SANATÇILARIN ÖZEL ATÖLYELERİNDE DERS ALIYORLARDI!
Rodin'le de böyle tanıştı. Rodin' in atölyesinde aldığı heykel dersleri sırasında üstün yeteneği ile Rodin'in gözdesi ve ilham kaynağı oldu. Aralarında başlayan ilişki ise ikisi için de dönüm noktasıydı. Rodin'in o tarihlerde yaptığı ''cehennemin kapıları'' adlı eserinde Camille! in etkileri açıkça gözlenir ve eserin büyük çoğunluğunun Camille' e ait olduğu rivayet edilir.
Rodin, sanatçının pek çok eserini sahiplenmiştir ve Camille' in yeteneği Rodin' den çok daha fazla olmasına rağmen hep onun gölgesinde kalmıştır.
Tutkulu ve fırtınalı bir aşktı aralarındaki.. Ama Rodin'in kaba tavırları ve Camille' i kendisinin en büyük rakibi olarak görmesi nedeniyle Camille için çok yıpratıcıydı.. Sonunda camille Rodin' i terk etti ve bu dönemde en büyük eserlerini verdi.
Ama hayat Camille için çok zordu. Hem bir kadın sanatçı olarak yaşadığı yüzyılın gerçekleri, hem de özel sorunları göz önüne alındığında çok yalnızdı. Giderek ruh sağlığı bozulmaya başladı ve geçirdiği bir sinir krizi sonucu eserlerinden pek çoğunu parçaladı. Sonunda Rodin' in de araya girip destek vermesiyle ailesi tarafından akıl hastanesine kapatıldı.
Camille 1943 de, tam 30 yılını akıl hastanesinde geçirmiş olarak tek başına öldü. Çok büyük bir yetenek bahşedilmiş bu kadın, ne yazık ki toplum ve ailesi tarafından aynı derece şanslı olamadı.
En olgun meyvalarını vereceği dönemde hayatı elinden çalınarak ve
''bu kadar yalnız kalmak için ne yaptım''
diye haykırarak bu dünyayı terk etti!
